İslâm ahlâk düşüncesinde Fârâbî sonrası İbn Miskeveyh ve Nasîruddin Tûsî ile temayüz eden çizgiyi devam ettiren Adudüddin el-Îcî’nin (ö. 756/1355) Ahlâk-ı Adudiyye adlı adiyye isimli eserdir. Şeklî olarak “satır arası” tarzda yazılmış bir şerh olan eser, içerik bakımından ise geleneksel olarak kabul görmüş bir şema olan nefsin düşünme, öfke ve arzu güçlerinin denge ve dengesizliklerinden bahsetmektedir. Îcî’nin metnindeki dörtlü bölümlemeye uyan müellif, ilk iki bölümün şerhinde daha çok ahlâkın nazarî boyutuna ağırlık vermiştir. Son iki bölümde ise bu teorik arka planı üçüncü bölüm olan ev idaresi konusuna ve dördüncü bölüm olan şehir yönetimi konusuna uygulamıştır. Ayet ve hadislerin yanında şiir alıntılarıyla da zenginleştirilmiş olan şerh, müellifin sûfî-meşreb kişiliğini hissettirecek bir hayli örneği de içerisinde barındırmaktadır.