GÖYNÜKLÜ AHMED EFENDİ
Doğum tarihi net olarak bilinmemekle birlikte hakkındaki bazı resmî kayıtlardan ve kendi eserindeki ifadelerden 1650’lerde doğduğu ve uzun bir ömür yaşadığı anlaşılan Göynüklü Ahmed b. Mahmud, 17. yüzyılın ikinci ve 18. yüzyılın ilk yarısını idrak etmiş Osmanlı kâtip ve müelliflerindendir. Sultan IV. Mehmed devrinden Sultan III. Mustafa devrinin ilk yıllarına kadar gerçekleşen birçok hadiseye tanıklık etmiş olan Göynüklü Ahmed Efendi, Osmanlı bürokrasisinde kâtip olarak görev almış, hazîne-i bîrûn kâtibi olduğu sırada 1711 Rus Seferi ile Prut Savaşı’na iştirak ederek bu sırada vuku bulan olayları gün gün kaleme almaya başlamıştır. 1716 yılında düzenlenen Avusturya Seferi’nde ve Petervaradin bozgununda da hazır bulunan müellif, bu seferde önceki görevinin yanında piyade mukabeleciliği vazifesi almış, bir yıl sonra da kendisine mevkufatçılık görevi verilmiştir. Bir süre sonra bu vazifeden azledilen Ahmed Efendi, bundan sonra hazîne-i bîrûn kâtipliğinden başka cebeciler kâtipliği, silahdar kâtipliği, büyük kale tezkireciliği, küçük rûznâmçecilik, kalyonlar defterdarlığı, Anadolu muhasebeciliği, anbar eminliği, şıkk-ı sânî defterdarlığı gibi görevlerde bulunmuş ve 1759 yılında vefat edip Üsküdar’da defnedilmiştir. Göynüklü Ahmed Efendi’nin Târîh-i Göynüklü adıyla bilinen eseri, müellifin yaşadığı uzun zaman aralığı dâhilinde meydana gelen çok sayıda savaş, isyan, yangın, şenlik, cülûs vs. olayı içermekte, ayrıca bürokratik tayin ve aziller kitapta ayrıntılı olarak aktarılmaktadır. Eserin özellikle 1711 Osmanlı-Rus Savaşı, 1715 Mora Seferi, 1716 Osmanlı-Avusturya Harbi, İstanbul’da muhtelif tarihlerde sünnet ve izdivaç gibi hadiseler dolayısıyla tertip edilen merasimler ve Osmanlı-İran ilişkileri üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir. O dönemde yazılmış diğer kaynaklarındaki eksikleri tamamlayıcı bilgiler ihtiva eden eserde müellifin birçok vakayı günüyle ve hatta saatiyle vermesi, esere vekāyi‘nâme özelliği kazandırmıştır. Göynüklü Ahmed Efendi’nin bu eseri, Prut Savaşı sırasında meydana geldiği iddia edilen ve maksatlı olarak tekrar edilegelen asılsız iddiaları bir görgü tanığının diliyle tekzip etmesi bakımından da önemlidir.
Târîh-i Göynüklü, 2019 yılında Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır.