Klasik Doğu edebiyatının en önemli, en güzel edebî ve tasavvufî eserlerinden birisi olan Mesnevi, defter adı verilen 6 ciltten oluşmaktadır. Doğduğu Belh şehrinden göçerek Anadolu’nun merkez şehirlerinden Konya’da ikâmet eden ve buradan tüm insanlığa hakikati seslendiren Mevlana’nın (1207-1273) ömrünün son on beş yılında söylediği ve Hüsameddin Çelebi tarafından yazıya aktarılan eserdir. Söylenip yazıldığı 13. yüzyıldan itibaren değerinden hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar ulaşmış nadir eserlerden birisi olan Mesnevî, bugün de dünyanın her yerinde geniş kitleler üzerindeki etkisini sürdürmeye, çeşitli dillerde okunmaya devam etmektedir. Çevrildiği dillerin sayısı ve ona yapılan şerhler etki sahasını ve şöhretinin seviyesini göstermektedir.
Günümüzde bile yaradılış gâyesinin sırrını taşıyan her gönülde yankı uyandıran, düşünebilme kâbiliyetine sahip akılları tefekkür zirvelerinde dolaştıran Mesnevî; Mevlânâ’nın vefatından 100 yıl sonra istinsah edilmiş ve en eski yazmalardan biri olan Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi, Halet Efendi, 171 numarada kayıtlı nüshanın tıpkıbasımı ve Prof. Dr. Derya Örs, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç tarafından hazırlanan çevirisi ile birlikte yayıma hazırlanmıştır.