Muhyiddîn İbnü’l-Arabî’nin Fusûsu’l-Hikem’i İslâm düşünce tarihinin en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmiş ve telif edildiği dönemden itibaren büyük ilgi görmüştür. Dili ve ele aldığı meselelerin anlaşılmasındaki güçlükler sebebiyle günümüze kadar eser üzerine yüzden fazla şerh yazılmıştır. Türkçe kaleme alınan şerhlerden biri olan Ahmed Avnî Konuk’un Fusûsu’l-Hikem Tercüme ve Şerhi Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında yazılmış olması sebebiyle hem Fusûs şerhleri geleneğinin yakın dönem halkalarından birini teşkil etmekte hem de bir geçiş dönemi eseri olması açısından önem arz etmektedir.
İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-Hikem’i peygamberlerin sayısına göre yirmi yedi bölümde yazmıştır. Her bir fassta peygamberin sahip olduğu farklı hakikat mertebelerini anlatmıştır. Eseri şerh eden Ahmed Avni Konuk ise, temel tasavvuf meselelerinin anlatıldığı, önemli bir “Mukaddeme” yazarak başlamıştır. İbnü’l-Arabî’nin eserde ele aldığı yirmi yedi fassı, onun izlediği sıraya uyarak şerh etmiştir. Avni Konuk, eseri şerh ederken her fassın başlığı altında, o fassta incelenen hikmeti açıklamış, sonra Fusûs’tan bir iki cümleyi aynen yazıp tercümesini vermiş, daha sonra da şerhini yapmıştır.
Prof. Dr. Mustafa Tahralı, Yrd. Doç. Dr. M. Nedim Tan ve Dr. Ercan Alkan tarafından iki cilt çeviri yazı metin olarak hazırlanan eserde Konya Mevlânâ Müzesi Kütüphanesi’nde 3853-3880 numaralarda kayıtlı olan A. Avni Konuk hattı yazma nüshalar esas alınmıştır.